Hayırlı sabahlar,Hayırlı günler.
Herkese soğuk bir Başkent seherinden sımsıcak,gönül dolusu selamlar.
Rabbim size sağlık ve sıhhat versin.
Sizi iyilik ve güzellikten ayırmasın.
Bugün ne muradınız varsa,o murada ulaşmayı nasip etsin.
İşleriniz kolay,rızklarınız helal,
kazançlarınızda bereketli olsun.
Sizleri daima iyi insanlarla karşılaştırsın.
Sizleri Hak ve Hakikat yolundan ayırmasın.
Yaşadığınız her şey Hakkın rızasına uygun ve de gönlünüzce olsun.
Şehitlerimize ve Cümle geçmişlerimize rahmet olsun.
Rabbim bizleride bu dualardan nasiplenen kullarından eylesin İnşallah.
Sevgili Dostlar;
Dün Sayın Cumhurbaşkanını da dinleyince bir kere daha anladık ki,
Ülkede konuşulanların hepsi bir program dahilinde gerçekleşiyor!
Önce Sayın Devlet Bahçeli bebek katiline Meclis’e gelme çağrısı yapıyor!
Ardından Sayın Özgür Özel,sanki kumar masasındaymış gibi el yükseltiyor!
En sonunda da,Sayın Cumhurbaşkanı Bahçeli’ye methiyeler düzerek,yaptığı çağrıyı doğru ve olumlu bulduğunu söylüyor!
Bu konuşmadan bir kaç saat önce de DEM’liler İmralı’ya gitmek için Adalet Bakanlığı’na başvuru yapıyor!
Ve Cumhurbaşkanı’nın konuşmasından sonra,Adalet Bakanlığı jet hızıyla o başvuruyu kabul ediyor!
Millete de cambaza bak deniyor!
Ne güzel hazırlamış bir senaryo ama!
Bu tiyatroda İmralı canisi dahil herkese rol var!
Ancak Şehit Ailelerine yer yok!
Onların fikrini,görüşünü soranda yok!
Bu senaryo yazılırken,gencecik yaşlardaki evlatlarını vatan uğrunda toprağa vererek,acılarını içine gömen Şehit Ailelerine sormak,
O’nlardan helallik almak kimsenin aklına bile gelmiyor!
Oysa,bu günkü Türk Ceza Kanunu’na göre,40 yılı aşkın bir süredir Devlete kafa tutan,Devletimizin ve Milletimizin başını ağrıtan,maddi ve manevi olarak zarara uğratan,yakıp yıkarak,katliamlar yapan,40.000’in üzerinde insanın şehadetine neden olarak,müebbet hapse mahkum olan bir kişinin affa uğraması ve İmralı’dan çıkması ya da çıkarılması asla söz konusu edilemez!
Bir kere bizim,Ülkemizde “umut hakkı” diye hak yok ki,böyle bir kılıfa sokulabilsin!
Artık,şu andaki yönetim sistemiyle birlikte,Türkiye’de öyle uygulamalar başlatıldı ki,Dünyanın hiç bir demokratik Ülkesinde böyle bir uygulamayı göremezsiniz!
Hatırlarsanız,bu ucube sisteme geçmeden öncede Sayın Bahçeli böyle bir ifadede bulunmuştu!
O zaman Sayın Erdoğan için şöyle demişti!
“Mademki Cumhurbaşkanı yasalara uymuyor!O zaman gelin yasaları Cumhurbaşkanına uyduralım!”
Ne güzel bir Ülke değil mi?
Kişiye özel kanun!Kişiye özel yasa!
Peki yasayı bugün Erdoğan’a uydurdunuz!
Yarın bir başkası Cumhurbaşkanı olursa,o zamanda yasalar O kişiye mi uydurulacak?
Böyle bir anlayış olabilir mi?
Şimdi burada da aynı mantık işletiliyor!
Yani bebek katilinin Meclise gelip DEM Grubunda konuşturulma çağrısı da aynı mantığı taşıyor!
Yani denilmek isteniyor ki,şu andaki yasalara göre mademki bu durum imkansız!
Ayrıca bizde “umut hakkı” diye bir şey yok!
O zaman,yasayı değiştirelim,bizde olmayan umut hakkını da getirelim!
Yani bebek katilinin İmralı’dan çıkarılabilmesi için tüm engelleri kaldıralım!
Yapılmak istenen aynen bu!
Bu işin kılıfı da hazır!
Ülkede terör bitsin!
Yahu Ülkede terör bitmesin diyen bir tek Allah’ın kulu varmıdır?
Terörün bitmesini,Anaların göz yaşının dinmesini kim istemez?
Elbette terör bitsin!
Elbette silahlar sussun!
Elbette akan kan dursun!
Elbette Anaların göz yaşı dinsin!
Elbette Ülkemizde barış olsun!
Kaldı ki,daha önceki açılım sürecine,Oslo ve Dolmabahçe görüşmelerine,Habur görüntülerine,çadır mahkemelerine,Valilere verilen “sakın dokunmayın!” talimatlarına,
teröristlere lahmacun ısmarlanmasına hep birlikte karşı çıkan,sözüm ona,akil insanlara kızan ve o politikalara karşı mitingler yaparak tepki gösterenler bizler yani bu Vatanın sedengeçtileri olan Türk Milliyetçileri değilmiydi?
O zaman keşke bizler haklı çıkmasaydıkta,terör o zaman tükenmiş olsaydı!
Ama olmadı!
Teröristler yakmağa,yıkmağa,
hendekler kazarak şehirlerin altını üstüne getirmeğe devam ettiler!
Hatırlayalım!
O günlerde Suriye’deki PKK’nın temsilcisi terörist Salih Müslüm,
Ankara’ya davet edilip,ayağına halılar serilerek karşılanmıştı!
O dönemde yapılan hatalar zinciri!bugün Suriye’nin kuzeyinde başımıza ne belalar açtı?
Bunları görmemek,ya da görmezden gelmek mümkün mü?
Adamlar orada emperyalist devletlerin,özellikle de ABD’nin himayesinde,Türkiye’nin başını ağrıtacak,büyük beka sorunu yaratacak bir terör devleti kurma peşindeler!
Daha ne gibi gaileler açacaklarıda belli değil!
Peki o günden bu yana ne değişti ki,
bugün geçmişte savunduklarınızın tam tersini savunur hale geldiniz?
Şehit Ailelerine sordunuz mu?
Şehit Aileleri bu işe ne diyor acaba diyerek hiç düşündünüz mü?
Gencecik yiğitlerini kaybeden,evlat acısıyla kavrulan,hayatı zehir olan onlar!
Bir kez olsun O’nlara sormak,Onların fikirlerini almak,düşüncelerini anlamak gerekmez miydi acaba?
Böyle bir adımı atmadan önce,
O’nlarla helalleşmek gerekmez miydi?
Bunu hiç düşündünüz mü?
Hesapsızca atılan bir adımın sonucunun ne olacağını,nereye kadar gideceğini bu günden kestirebilmek mümkün mü?
Bu işin şakası olabilir mi?
Allah sonunu hayr eylesin.
Her zaman söylediğimiz gibi,bizim Kürt kardeşlerimizle hiç bir sorunumuz yok!
Ancak teröristlerle her daim sorunumuz var ve olacak!
Teröristlerle müzakere değil,her daim mücadele edilmesi gerektiğini aklımızdan asla çıkarmamamız gerektiğini hatırlatıyor,gönlü Vatan Millet Bayrak sevdasıyla tutuşan herkese selam olsun diyorum.
Allaha emanet olunuz.