Mersin Şehir
HV
25 NİSAN Perşembe 16:58
Advert

14 Mart Tıp Bayramı Konulu Basın Toplantısı Metni:

İYİ Parti Isparta Milletvekili Dr. Aylin Cesur’un

GÜNCEL
Giriş Tarihi : 15-03-2023 13:36   Güncelleme : 15-03-2023 13:37
14 Mart Tıp Bayramı Konulu Basın Toplantısı Metni:

11 İlimizi ve 14 milyona yakın vatandaşımızı etkileyen deprem felaketinde pek çok değerli hekimimizi ve sağlık çalışanımızı kaybettik. Kaybettiğimiz meslektaşlarımıza Yüce Allah’tan Rahmet, yaralı meslektaşlarımıza da acil şifa diliyorum.

Yaşanan depremde ne yazık ki gördük ki, sağlık kurumlarımızın bir kısmı sağlam yapılmamış. 2012 yılında deprem dayanıklılık testi raporu olumsuz verilen amaçalıştırılmaya devam eden İskenderun Devlet Hastanesi’nin A bloku,Antakya’daki Özel Akademi Hastanesi, Özel Malatya Yeşilyurt Divan Hastanesiile Gözde Akademi Hastanesi ve Adana’da Çocuk Hastanesi ve birçok AileSağlık Merkezi (ASM) yıkıldıve yıkılan hastanelerin meslektaşlarımıza nasıl mezar olduğunu büyük bir acı ile tecrübe ettik.102’si Hekim,448 Sağlık Çalışanımızı kaybettik, 528 Sağlık Çalışanımız yaralı.

Deprem bölgelerinde birçok Aile Sağlığı Merkezi yıkıldığı için,halen yeterlidüzeyde birinci basamak koruyucu sağlık hizmetleri verilemiyor. Çadırkentlerin çoğunda sağlık birimi yok, olanlarda da poliklinikhizmetleri kapsamı dar. Ayrıca kırsalda, köylerde nüfus azlığınedeniyle çadırkent kurulamadığı için, mahalle ve köylerde evönlerinde tek tek kurulan çadırlar nedeniyle saha hizmetinin bu bölgelere deulaşmasında aksaklıklar devam ediyor. Ben bölgede Malatya idim depremin ardından. Doğanşehir yıkılmış tamamen ve köylerinde en çok sağlık hizmeti talebi ile karşılaştım. Biz de İYİ parti olarak bölgede sahra hastaneleri kurduk. Hatay’da Genel Başkanımızın talimatıyla kurduğu sahra hastanesindedanışmanı Dr. Turhan Çözmez ve gönüllü sağlık çalışanı ve hekim arkadaşlarımız büyük özveriyle hizmet veriyor, günde 500’e yakın hasta bakıyor.

İki yıldan fazla süren Covid-19 salgınında olduğu gibi, bu büyük afette de hekimlerimiz ve sağlık çalışanlarımız afet bölgesine akın ederek, can kurtardı, kahramanca görev yaptı. Depremden sağ çıkabilen pek çok hekim ve sağlık çalışanı, ilk günden itibarenhasarlı hastanelerine dönerek aç, susuz ve uykusuz çalıştılar.

Onlar ailelerini kaybetmişti, yine de hiç tereddüt etmeden, en ön safta yer aldılar, hasarlı hastanelerde çalıştılar, ne kalacak, ne çalışacak çadır, konteyner, ne yüzlerini yıkayacak su yoktu, ama insanüstü gayretle çalıştılar. Maalesef onlara depremzede olma hakkı bile o anda tanınmadı ve imkanlar sunulmadı.Bölgede çalışan hekimlerin ve sağlık çalışanlarının barınma,ısınma, temiz içme ve kullanma suyu, gıda, tuvalet, yıkanma gibi temelihtiyaçları halen tam olarak sağlanmadı.

Görev yapılan yerde, binagüvenliği kamu idarelerince teyit edilen binalar veya bölge koşulları gözetilereköncelikle geçici, ancak sonrasında kalıcı konaklama imkanının kamu idaresincekarşılanması gerekiyor. Ancak deprem bölgesine atanan bazı hekimler, atandıkları illerin idarecileri tarafından“Konaklama ve ulaşım sizin yükümlülüğünüz” yanıtını aldıklarınıbelirtiyorlar. Ayrıca gönüllü ve görevlendirme ile bölgeye gidenleringörevlendirilecekleri birimlerin planlamasında aksamalar olduğu, güvenli olmayan hasarlı binalarda kalmakzorunda oldukları gözlemlendi.

Aynı zamanda deprem bölgesinde asbest maruziyetidahil, pek çok risk mevcut olup 6331 sayılı Yasa uyarınca işçi sağlığı veiş güvenliği kapsamında da gereken tedbirlerin alınması gerekiyor.Afet bölgelerinde yaşayan, evini, ailesini, yakınlarını kaybetmiş hekimlerin vesağlık çalışanlarının da depremzede olduğu gerçeğinin unutulmaması gerekiyor. 2023/5sayılı 15 Şubat 2023 tarihli ve ‘Afet Bölgesindeki Kamu Çalışanlarına YönelikTedbirler konulu Cumhurbaşkanlığı Genelgesi doğrultusunda; Deprembölgesinde görev yapan doktor, ebe, hemşire, teknisyen tüm sağlıkçalışanlarının başka bölgelerden gelen ekiplerle yer değiştirmeleri ve idari izinlisayılma, uzaktan çalışma, dönüşümlü çalışma gibi esnek çalışma usullerininuygulanması gerekiyor. Bu nedenle benim ve 20 arkadaşımın imzası ile İYİ Parti olarak bir araştırma önergesi verdik.

14 Mart Tıp Bayramını kutladığımız bugün, hekimlerimiz ve sağlık çalışanlarımız21 yıllık iktidarın, yıllardır uyguladığı yanlış sağlık politikaları nedeniyle verdikleri emeğin karşılığını alamıyor, yapılan iyileştirmeler bir parmak bal niteliğinden öteye geçemiyor. Maaş-nöbet-taban-teşvik şeklinde parçalanmış ücretler ile şiddet ve mobbingemaruz kalarak zorlu koşullarda çalışıyorlar.

Genel Sağlık-İş Sendikası’nın Sağlık Çalışanlarının Güncel Sorunları AraştırmaRaporu, sağlık çalışanlarının yüzde 81,1’inin, hayatını idame ettirmek için borçlandığını, yüzde 92,2’sinin, borcunu ödemektezorlandığını söylüyor.Ve rapora göre, sağlık çalışanlarının yüzde 50,3’ü, şiddet görmüş, yüzde 65,2’si, iş yerinde baskı, yıldırma ve mobbing ilekarşılaşmış.

Atatürk’ün kendisini emanet ettiği Türk Hekimleri yoksul, Türk hekimleri güvencesiz, Türk hekimleri şiddete uğruyor, Türk hekimleri artık yorgun, umutsuz ve kaygılı.

Hastalarımız ise aylarca randevu sırası beklediği, ilaç bulamadığı ve parası kadar sağlık hizmeti alabildiği için mağdur. Ne verilen hizmet çoğu zaman mutlu ediyor, ne hizmeti canı pahasına verenin değeri biliniyor, hatta hastasına 5 dakika ayırmasına göre planlanan çalışma koşullarında hekimlerimize ve sağlık çalışanlarımıza onca yetersizliğe rağmen, vicdanen mutlu olacakları bir çalışma ortamı dahi sunulmuyor.

Hasta garantili şehir hastaneleri için köklü hastanelerimiz bir bir kapatılıyor. Asistan hekimler yeterince mesleki pratik yapmadan, nitelikli eğitim almadan uzman olmakta.  Aile hekiminden hemşiresine, sağlık teknisyeninden ambulans şoförüne, tüm sağlık çalışanları ucuz işgücü olarak görülmekte, yoğun iş yükü altında ezilmekte.

Hastaneleri ticarethanelere, hastaları müşteriye dönüştüren Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın 20. yılına gelinen yerde, hekimlerimiz ve hemşirelerimiz daha iyi ve güvenli koşullarda çalışabilmek için yurtdışına göç ediyor. 2023’ün ilk iki ayında toplam 465 doktor, TürkTabipleri Birliği’nden gideceği ülkeye sunmak üzere iyi hal belgesi istemiş. Durum çok vahim, köklü bir şekilde ele alınmalı.

Bir kanun teklifi verdim:Sağlık Hizmeti Sınıfında çalışan tüm sağlık personelineher yıl 14 Mart Tıp Bayramı’nda dört maaş tutarında ikramiye verilmesini;depremzede sağlık çalışanlarımıza veya depremde hayatını kaybeden sağlık çalışanlarımızın 1. Derece yakınlarına iki yıl boyunca her ay iki maaşödenmesini ve afet bölgesindeki çalışmalara destek olmak için giden gönüllüsağlık çalışanlarımıza dabölgede bulundukları süre boyunca aylık brüt maaşlarının ikikatı verilmesini öngörüyor.

Değerli Basın Mensupları, biz kararlıyız, çok az kaldı; sağlıktaki bu çürümüşlükten ülkemizi çıkaracağız, torunlarımızı dahi borçlandıran hasta garantili şehir hastanelerini kamulaştırıp, sözleşmeleri feshedeceğiz ve 3-5 müteahhide verilen kaynakları sağlık sistemimize ve çalışanıyla, hastasıyla sağlıkta büyük bir transformasyona ayıracağız.Herkese parasız, eşit ve nitelikli sağlık hizmeti sunacağız.

Tüm sağlık çalışanlarının çalışma şartlarını, son derece yetersiz mali ve özlük haklarını iyileştirerek toplumda hak ettikleri itibarı yeniden kazandıracağız ve İYİ’leşeceğiz.Vur, kır, döv, SALGIN gelince, aslansınız, sonra gene vur, kır, döv DEPREM olunca fedakarsınız, kahramansınız demekten öteye geçemeyen ve sağlık çalışanlarına yapılan zulüme ses etmeyen yönetim anlayışına son vereceğiz.

Milletimiz merak etmesin, bundan sonrası bizde. Vizyonu olan, hedefleri olan, sağlık sistemimizin akut ve kronik sorunlarını çözecek, sağlıkçılarımızın koşullarını iyileştirecek ve doktorluk mesleğini yeniden hak ettiği yere getirecek bir programla geleceğiz. 14 Mart Tıp Bayramı, yeniden bayram olacak. 14 Mart yürüyüşleri, slogan ve hak talepleri ile değil, müzikle ve marşlarla, gülen yüzlerle ve gururla kutlanacak.

Ve biz hekimler mesleğimizi para için icraetmiyoruz. Bunu anlamayanlara anlatacağız yeniden. Bedeli verdiğimiz gençliğimiz olan mesleğimizden de, mesleği en doğru şekliyle yapma yeminimizden de vazgeçmeyeceğiz.

1919'un Mart ayında, İstanbul'da, Mektep-i Tıbbiye-i Şahane, İngiliz birlikleri tarafından işgal edildi ve işgalcilere karşı okulu kurtarmak için çare arayan öğrenciler; okulun kuruluş yıl dönümü olan 14 Mart'ı bahane ederek,3.sınıf talebesi Hikmet Boran önderliğinde bir gösteri yaptılar ve okulun iki kulesi arasına büyük bir Türk Bayrağı astılar. İşgal kuvvetleri tıbbıyelileri durduramadı.14 MART TIP BAYRAMI’nın önemi buradadır. 14 Mart’larda her sene kutlanan da vatanın her şart altında savunulmasıdır.

Bizim tek zırhımız beyaz önlüğümüz ve güvencemiz de bize olan güvendir. Ne bu güvene, ne önlüğümüze leke sürülmesine izin vermeyeceğiz. Çünkü biz sadece şifa dağıtmayız, Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyete desahip çıkarız. 14 Mart’ta vatanın işgaline karşı 102 yıl önce,canlarını koyan TıbbıyeliHikmet’lerin ruhuyla biz hekimler vatansathında her yerde en ön safta yerimizi tutarız, bugün de o günkükararlılıkla görevimizin başındayız. Umudu kaybolan varsa umut da oluruz.

Bu duygu ve düşüncelerle,yeniden 6 Şubat depremlerinde hayatını kaybeden meslektaşlarıma Yüce Allah’tan Rahmet, ailesini ve yakınlarını kaybeden tüm sağlık çalışanlarımıza sabır, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Tüm değerli meslektaşlarıma en içten şükranlarımla, 14 Mart Tıp Bayramımızı kutluyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

 

 

 

 

AdminAdmin

YORUMLAR